25.01.2010

Galatasaray Nou Camp'ta!..




Merkez İstanbul;

Bu pazar İstanbul’da Galatasaray sanki Nou Camp'ta maça çıkıyor ama rüzgar Moskova'dan esiyordu..

Sarı Kırmızılılarda, Rijkaard-Neeskens ikilisinin Barcelona'dan Galatasaray’a 2009’da aşılamaya çalıştırdığı Total Futbol kendini yavaş yavaş göstermeye başlıyordu, 2010'un ilk aylarında..


Soğuk savaş;


Dondurucu soğuğa rağmen Elano topla sevişiyor, Caner Gaziantep’in sağ tarafını parçalıyordu. Genç solak, Kewell'ın veliahtıyım diye bağırıyordu sanki..

Gözlerinin altı siyah, içi kara olan Sarp saldırıyordu meşin yuvarlağa…
Gözlerim Topal'ı aramadı nedense.. Beyaz sahada beyaz forma ile mücadele ettikleri için midir? Bilemem!..



Galatasaray ve Nonda;


Galatasaray alışagelenin aksine buz üstünde uzun oynamıyor, dar alanda paslaşıyordu. Yadırgadım.. Bu sahada topu uzun oynayıp basacaksın arkadaş!..
Gerçi onlarda haklı, önde duran Kongolu sanki kış uykusunda.. ''Tok aç'ın halinden ne anlar'' misali frenliyor Nonda, aç olan Galatasaray takımını..

Ahmet Arı haklısın.. Ahmet faul var ama işte.. ama'sı da var bu işin. Sen 19 yaşındasın; genç ve yeteneklisin fakat ne yazık ki tecrübesizsin. Küfür ve kızarış.
Sarı kırmızılılar baskıyı artırıyor ve golü 75'de Braveheart'la buluyordu.


Neill;
Takıma ısınmış, duruşuyla güven verdi. Kaptanlık bandı olmasa da kaptan gibi organize etti savunmayı. Begendim!..
Jo ; 32

CSKA'dan beri takip ettiğim Jo zaten çok yetenekli. Bakalım Tevez’in numarası olan 32'li forma onu Galatasaray’ın Tevez'i yapacak mı?
Lincoln'den ağzı yanan Galatasaray, Jo'yu üfleyerek kiraladığı gibi, sezon sonunda bonservisini yemesinide bilir!..




Osman Tanburacı'ya;
Benim için çok değerli olan Osman Abi'ye teşekkür ediyorum.
İlk yazıma göstermiş olduğun ilgi beni çok mutlu etti!..
İyiki varsın!..

2 yorum: